- AŞK BİR SUDUR (!) -

  Demek gerçek aşka inanıyorsun. Umarım bana gercek aşkın sonsuzluğundan bahsetmeyeceksin, hani sevgiliye aşk şiiri yazılır ve bir hafta sonra terk. Eeeee 20. Yüzyıldayız. Tüketim yüzyılı.

   Alışmısız tüketmeye daha doğrusu alıştırılmışız. Önce sanayi devrimi daha sonra da cinsel devrim  (Şimdi Cinsel devrim, özgürlük falan diyenleri duyuyor gibiyim.  Tabii tabii devam edin... aynen devam)  Araba, TV, Bilgisayar derken sıra aşka da geldi sonunda.

  Tüketimin dayanılmaz cazibesi, sahip olduğumuz tüm değerleri aldı götürdü.. Hemde karşılığında koca bir hiç vererek ama herhalde yitirilişin en acısı aşkı kaybedişimizdi. 20. Yüzyılda aşk alınır satılır takas bile edilir hale geldi. Parayla saadet olmazmış bok olmaz. Bu laf ancak deliler için geçerli olabilir.. Sahte aşkların gerçekliğine inanıyorsunuz da buna neden inanmıyorsunuz ?   

  Sokaklar gerçek fahişelerle dolu -tabi tüm kadınları kastetmiyoruz lafımız anlayana(!)- Genelevlerdekiler mecburiyetten orada. Hem sokaklarda erkek fahişeler bile var. 

  Siz gerçek fahişeler üstü başı dökülen beş parasız bir magandanın attığı laftan rahatsız olup snobluk taslarsınız. Ama eli yüzü düzgün, temiz giyimli, parası bol öküzün tacizinden mutluluk duyarsınız.

    Çünkü sizin ruhunuzda ver Orospuluk ve işinize geldiği zaman namus beyindedir bacak arasında değil dersiniz. Yalanlarınızla kendinizi kandırırsınız. Sanki bacak arasına giden yol beyninizden geçmiyor.. Üç günlük ililşkilerinizi yaşarken tattığınız sahte orgazmlar o sahte aşklarınızı gerçek yapıverir biranda (?)  

  Aşkların değil ama ihanetlerin gerçekleri bu yüzyılda yaşanmakta. İyisimi siz 14 Şubat'ta sevgililerinizi unutmayın. Unutsanız bile nasıl olsa hatırlatacak en az bir kişi bulunur...

YİTİK