metinler.gif (2661 bytes)
- DOĞU-BATI-PUNK-ANARŞİ-VS. vs.-

Tarihin hemen hemen her döneminde batılı uluslar (veya topluluklar) maddi olanı temsil ettiler. Burada iki şeyi açıklamak zorundayım: Biricisi maddi olan demekle dünyevi olanı yani maddeyi kastediyorum. Batılı ise en bildik anlamda batı ile ilerlemeci , kapitalist, çağdaş(ne demekse!), uygar ve “modern” ülkelerdir.

Sanayi devrimi sonrası teknolojik gelişimi de yanına alan kapitalist-batı tüm dünya üzerinde bir hükümdarlık kurdu. Batını neon ışıkları Tüm insanların gözünü kamaştırıyor. Bugün insanların en büyük hayalleri Avrupa yada Amerikaya kapağı atabilmek. Çünkü beyinlerine yapılan bombardıman sonucu oraları cennet zannediyorlar. 3. Dünya ülkelerinin aydınları ise tarihlerindeki en büyük hataya düşüp çağdaşlık, modernlik, medeniyet vb. kavramların ambalajında ki ilerlemenin peşinde koşup ülkelerini geliştirmeye (=pazarlamaya) çalışıyorlar.

Bu paradiğmanın Türkiye’ye yansıması “muassır medeniyet seviyesi” olmuştur.

Oysa ki; batıda hissetmeryen, duygusuz, kalpsiz, içsel dünyaları tam bir çöplüğe dönüşmüş olan robotlar yığını var. Batılı sahip olmayı olmaya tercih ediyor. Doğu insanı ise mantıkla değil, kalbiyle hareket eder. [Ve elbette ki bu cesaret ister.] içsel özgürlüğün peşinde yol alır. Budizm, Taoculuk,, İslamiyet, Tasavvuf, ve Zen gibi dinler ve öğretileri ile mistik olanı simgeler. Doğulu içtendir ve samimidir.. En önemlisi ölümlü olduğunun bilincindedir. Batılı ise rahat yaşamak, hazlar, zevkler, tutkular peşindedir. Greg Graffin “Modern Man” isimli parçada durumu çok net özetliyor. “My planet supports only me, I got one big problem : will I live forever (1) “ daha niye yaşamadığını bile bilmeyen makinalar var batıda.

Nitekim batı dünyasının içindeki bu ‘anlamlı’ boşluk zaman zaman patlamalar yapıyor. Beat kuşağı önderliğindeki Hippy hareketi ve beraberindeki spiritualist etkiler en büyük tepkilerden birisidir. Ancak kendi iç tutarsızlıkları ve sistemin aşılma gücü sayesinde yenildiler. Daha sonraları ortaya çıkan Punk hareketi ise bir yandan Green Day ve Offspring gibi gruplarla sistemle bütünleşirken bir yandan da Hardcore Hareketi adı altında daha tutarlı, uzşlaşmaz ve inançlı bir çizgiyi yakalamıştır. Straight-Edge’ler ise ne sigara ne içki, drugs ve sex kullanmayarak bu dünyasal zevklerden sıyrılmışlardır.

Son yıllarda budizm gibi doğu kökenli öğretilerin batı da trend olması da dikkat çekici bir durum. Richard Gere ve Roberto Baggio ilk akla gelen ünlü isimler. Batılı insan vicdanını rahatlatmaya çalışırken ortalığı tüccar gurular dolduruyor.

Sosyalizm ise bu iki durumdan farklı gibi gözükse de; asla tyeknoloji, endüstri, ilerleme gibi ideolojilerden vazgeçmemiştir. Tam tersine materyalizme prim vererek batının tarafında yer almıştır. Anarşiştlerin “peynir ekmek değil, enkaz-ı kainat istiyoruz” sözleri durumu çok iyi anlatıyor. Sosyalistler hep peynir ekmek peşinde koştular. (Bknz. Proleterya diktatörlüğü) Anarşilştler, punklar ve bazı dini akımlar bu iletrleme , modernlik saçmalığından rahatsızlık duyan yegane topluluklardır.

Son olarak NOFX’in şu sözleri ile bu yazı bitsin. “Don’t call me white. Represents everything I hate!”(2)

 

(1) Gezegenim sadece beni destekliyor. Şimdi tek problemim kaldı. Sonsuza kadar yaşayacak mıyım?

(2) Beni beyaz oplarak çağırma. Nefret ettiğim herşeyi simgeliyor!

 

        adam.gif (10317 bytes)