metinler.gif (2661 bytes)
- KENDİNİ BİLEN 20.000 ÖĞRENCİ-

Birazdan okuyacağınız satırlar sizi hayrete düşürüp “-vay be demek böyle vatana millete hayırlı üniversite öğrencileri de varmış.” dedirtecek türden bir yazı. Eee her gün haber bültenlerinde, kendini bilmez, üç yüz-beş yüz vatan haini solcunun üniversitelerimizde yarattığı huzursuzluğu izlemekten bıktınız. Zaten bu güne kadar bu ülke ne çektiyse öğrencilerden çekmiştir. Üç-beş kitap okuyan gomünüst olup çıkıyor. Dış Mihraklar’ın oyununa gelen bu vatan hainleri bölücülük yapıp ülkeyi anarşik ortamlara sürüklemek istiyor.

Ancak bu yazıda size üstte yazdıklarımızdan çok farklı bir üniversiteden bahsedeceğim:

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ!!! Medyanın ve dolayısıyla da kamuoyunun gözünden uzak olmasına rağmen örnek üniversite seçilip, her öğrencisinin numune olarak diğer üniversitelerimize, hatta tüm dünya üniversitelerine yollanması yollanması gereken pırlantalar yetiştirmekte. Bu kadar methiyeler dizdiğimiz üniversiteyi merak ettiniz değil mi? İsterseniz biraz okulumuz, okulumuz öğrencilerinden ve onların örnek davranışlarından bahsedelim

Öncelikle bu okulda asayiş berkemaldir ve bu bir tesadüf değildir.Bu öğrenci, polis ve okul yönetimi dayanışmasının bir sonucudur. O dayanışma ki istenilen tipte öğrenci olmayanları yola getirmede omuz omuza verip her türlü eylemi meşrulaştırır.

youth.gif (43066 bytes)

Okulda bazı kesin kurallar vardır ki her Türk öğrencisi bu kurallara uymak mecburiyetindedir. Örneğin kızlar ve erkekler el ele dolaşamaz.(Burası okul mu genel ev mi?) Reislerimize yapılacak her türlü saygısızlık bu vatana yapılmış sayılır. Onlar ki geleceğin baş buğları, olma yolunda canlarını dişlerine takmış, her biri bir Çatlı olma hayaliyle yanıp tutuşan gestapo! Pardon! Vatan evlatlarıdır. Mesela reis ya da reisin çevresindeki potansiyel yalakalardan biri sizin kız arkadaşınızdan hoşlanıyor. Bu durumda kız arkadaşınızın bu zat-ı muhtereme bir şey hissedip hissetmemesi işin rengini değiştirmez. Bir şekilde aradan çekilmeniz gerekmektedir. Okul sınırları içinde uzun saç, küpe ve diğer gavur özentisi şekillerde dolaşmaya izin yoktur. Kantine gelince, duvarlarında üstün ırkımızla ilgili gerekli dökümanların bulunduğu bu çakal ininde bizler için en iyiyi isteyen!!! Geleceğin Çatlı’larına ayrılmış bazı masalar vardır ve bu masalara başkalarının oturması eylemi eceli gelmiş eşeğin cami duvarına işemesiyle aynıdır. Bu gurur duyulası yaratıkların yaptıkları sık toplantılar için tüm kantin boşaltılır. Okulumuza zararlı neşriyat (Cumhuriyet Gazetesi dahil tüm sol yayınlar) sokmak serbesttir. Tabi sonuçlarına katlanmak şartıyla.

Diyeceksiniz ki bu yukarıda yapılmamsı gereken fiiliyatlar yapılırsa ne tür sonuçlarla karşılaşılır?Cevabı gayet basit: Kollektivizmin yoğun olarak yaşandığı kurt sürüsü, asaletine özendikleri köpek kimliğinde, birbirlerinin kıçlarına burunlarını sokarak sıralanan bu kahramanlar hatalara karşı en etkin yaptırımları olan bire karşı on taktiğiyle (Bu taktik nedense hep bir Türk dünyaya bedeldir lafını hatırlatır!!?) cevap verirler.-Ki bu eylem genelde okulun en ücra yerleri olan tuvaletleri, kazan dairesi ve bina dışlarında vuku bulur. Ama gene de çığlık seslerini duymak güç değildir.Bu cezalandırmalara birkaç örnek vermek gerekirse: Bir reisin kendini ter eden kız arkadaşını Fen Edebiyat Fakültesinin ortasında saçlarından sürükleyerek tartaklaması, kantinde yanlışlıkla reislerin masasına oturan birinci sınıf –yani çömez- bir arkadaşın ekmek arası dayak yedirilerek kaldırılması, giydiği t-shirtün üstünde yarı çıplak kadın karikatürü olduğu için kuytuya çekilen bir öğrenci, tramvaydaki it sürüsünün tacizine uğramış kız arkadaşına yardım etmek isteyen bir öğrencinin önce tramvayın altına atılmak istenmesi ve daha sonrada tartaklanarak kolunun çıkarılması sayılabilir.

Bu güzel faaliyetlere imza atan zihniyet okul yönetimi tarafından izinsiz afişleme, yapılanlara göz yumma, ocak toplantılarına davetiye türünden ödüllendirilmektedir. Hatta ölen başbuğları için okul tatil bile edilmiştir. Aynı zihniyeti paylaşan bazı hocalar tarafından bu kahramanlara ne tür kıyaklar geçildiğinden bahsetmme bilmem gerek var mı?

İşin ilginci bu güzide kadronun içindeki insanlar gerçekten ilgi çekici bazı özellikler taşımakta. Birkere büyük bölümü lümpen ya da lümpen olma canlısı tipler. Ve tamamı kompleksli, güce tapan insanlar. Birey olmanın ağırlığını kaldıramayan bu zavallı zihniyetin dışa vurumu hep ezmek, güçlü görünmek ve farklı olana yaşam şansı tanımamaktır.Parti ya da siyaset bu işin görünen yüzü. Ortak bir dava altında birleşiyor görünüp çeteleşmek, davayı bahane ederek kendi faşo iktidarlarını kurmaktır.

Yolunuz bir gün bu okula düşerse sivil ünüformalı (pardesü+rozet+bıyık), sürüler halinde gezen bu itlere bir göz atın. Siz de benim gördüklerimi görebilirsiniz.

İşte örnek üniversite. Ve kendini bilen yirmi bin öğrencisi. Yök’ün ve devletin istediği gibi.

     

 

follow.gif (5130 bytes)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kontrol.gif (29491 bytes)

SELÇUK, SELÇUK ÜBER ALLES!